AŞKI OKUYUN BİZE

Gam yurdunun toprağını bela ile yoğurdun
Sonra ah etme deyip adını isyan koydun
Kırk gün bela yarğdırdın,Sürurun yalnız bir gün
Koca ömrüm bitti de,ah! gelmedi bir gün
Maksadın derdi belaya salmak ise beni,sen
Nasıl dayanırki buna çamurdan yarattığın ten
Sabret ki ödülünü al diyorsun sen benden
Ben olda, bir göreyim nasıl sabredersin sen
Kudret elindeki yükten dağlar korkup kaçarken
Meğer talip olmuşum ne bileyim, onu ben
Haddi aşıp feryad etmem elbet cehaletimden
Hayır! yalnız o da değil,birde acziyetimden
Yıllarca hep senden korktum,beni hep korkuttular
En küçük günahımdan zindanlara attılar
Sanki pusu kurmuşsun fırsat kolluyormuşsun
Aşık sarhoş demeyip nara yolluyormuşsun
Komşusu aç yatarken şol kabe yollarına
Düşen bahtiyarlara köşkler veriyormuşsun
Hem çok kazan çok kar et birde ibadet tamam
Komşuda yangın varmış bunlardan sana ne gam
Gecenin yarısında yalandan bir dua et
O zaman ayağına seriliversin cennet
Gönül almak! o da ne?hepside evveldenmiş
Fakirin muhtaçlığı takdiri ezeldenmiş
Güçlü olma vaktidir düşen kalsın bırakın
Gücünüzün üstüne siz güç katmaya bakın
Ayrı ayrı saflar tutun,çokluktadır rahmet
Sizden olmayana eylemeyin merhamet
Belki o merhametten günahda alırsınız
Bilmeden cehenneme azık hazırlarsınız
Alim biziz dediler,söylediğimiz doğru
Gerisi hurafedir,inanın doğrusu bu
Diye diye mu milleti ilmik ilmik ettiler
Bağrımıza ayrılığın tohumunu ektiler
Sülük gibi şöhret emen, bu iğrenç sürüngenler
Gönlümüze, ufkumuza, bulut gibi çöktüler
Hele aşkı sevdayı hepten inkar ederler
Bunların hiç birisi dört kitapta yok, derler
Ey mevlana, geylani, hünkarı hacı bektaş
Yetmezmi gözümüzden döktüğümüz bunca yaş
Dillerden gönüllere inin artık ne olur
Sizinle gönlümüzün zehri yağı bal olur
Aşkı okuyun bize aşkı anlatın bize
Çorak olmuş gönüller muhtaç nefesinize
Naz etmeyin ne olur etsenizde az edin
Gelin! mecal kalmadı kışımızı yaz edin.

MUAMMER BİLİM