BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Mirac:yükselmek yukarı çıkmak merdiven gibi manalara gelir.Yükselmek denince tabii dirki biz gök yüzüne doğru yükselmeyi düşünür anlarız mirac ise manevi bir yükselmedir keyfiyetini ancak Allah(cc) ve miracı yaşayan Hz. Muhammed(sas) efendimiz bilir.

Mirac yüce peygamberimizin Peygamberliğinin on üçün cü yılında Medineye hicretlerinden sekiz ay önce olmuştur.

Recep ayının yirmiyedinci gecesi yüce peygamberimize Cebrail (as) burak isimli bir binekle gelmiş.Mescid-i haram dan alarak Mescidi aksaya götürmüş Mescidi aksada gelmiş geçmiş tüm peygamberlere imam olarak namaz kıldırmış oradanda Miraca binip yükselmişlerdir.
Kulu Muhammed (sav)i geceleyin Mescidi haram-dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i aksa-ya götüren Allah(cc),her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten,hakkıyla gören O\’dur.

İSRA SURESİ/1

Mescidi-i haram:Kabeyi kuşatan ve haremi şerif denilen camidir. Bunu etrafını kuşatan yerde özel ve belirli sınırlara kadar haremdir.

MESCİD-İ AKSA:Kudüs-deki Beytü-l-Makdis-dir.Nitekim İsra hadisesinde de Burak-a bindim Beytül Makdise vardım.diye geçmiştir Bunun etrafı da Kudüs ve civarı demek olur.Şifa-i Şerif şerhinde Aliyyül-Kari Dülciden naklederek şöyle bir hadis rivayet eder:Allah Ariş ve Fırat arasını mübarek(bereketli)kılmış ve özellikle Filistini mübarek kılmıştır.

Görülüyor ki ayetin bu bölümünde üçüncü şahıstan birinci şahısa geçme sanatı meydana gelmiş ve bu iltifat (hitabın yönünü değiştirme sanatı)ile İsra hikmeti şöyle açıklanmıştır

Gece yolculuğuna çıkarttık ki,ona bazı ayetlerimizi göstermek için, yani büyük acaib şeylerimizden göstereceğimizi göstermek:Mirac-a çıkarmak için Gerçekten Rabbinin varlığının en büyük ayetlerini görmüştür.
Necm SURESİ/1

Buhari ve diğer hadis kitaplarında sahih rivayetlerle rivayet edildiği üzere

Hz.Peygamber(sav)Burak ile Beytül Makdis-e vardıktan sonra oradaki büyük ve sert kayadan göğe çıkarıldı.Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüştü,nice nice melekler gördü.Cennet ve cehennemin durumlarını gördü.Sidre-i Münteha-ya geçti.Allah-ın(cc)melekut aleminden birçok acaib şeyler gördü.Nihayet beş vakit namazın farz kılınması emri ile aynı gecede geri döndü

Sabahleyin Mescid-i Haram-a çıkıp Kureyş-e haber verdi.Hayret etmek ve kabul etmemekten kimi el çırpıyor,kimi elini başına koyuyordu.İman etmiş olanlardan bazıları dönüp irtidad etdi.

(dinden çıktı).Birtakım erkekler Ebu Bekir(ra)e koştular.Ebu Bekir(ra) Eğer o bunu söylediyse şüphesiz doğrudur-dedi.Onlar:Onu bu konuda da mı tasdik ediyorsun? dediler.O da:Ben onu bundan daha ötesinde tasdik ediyorum,sabah akşam gökten getirdiği haberleri yani peygamberliğini tasdikediyorum dedi

Bunun üzerine kendisine Sıddık ünvanı verildi.Kureyşliler içinde Beytül Makdis-i o zamanki haliyle bilenler vardı.Bunlar,onun vasıfları ve durumuyla ilgili sorular sordular,tanımlamasını istediler

Derhal Hz.Peygambere(sav)Beytül-Makdis gösterildi.Bunun üzerine ona bakıp anlatıyordu.Gerçi Beytül-Makdis-i tanımlamada isabet etti.dediler.Sonra:Haydi bakalım bizim kervandan haber ver, o bizce daha önemlidir,onlardan birşeyle karşılaştın mı?dediler.Peygamber(sav):Evet falancanın kervanlarıyla karşılaştım,Revha-da idi.Bir deve kaybetmişler arıyorlardı.Yüklerinde bir su kadehi vardı.Susadım onu alıp su içtim ve yine eskiden olduğu gibi yerine

koydum.Geldiklerinde sorun bakalım kadehte suyu bulmuşlar mı?buyurdu.Buda diğer alamettir dediler.Sonra

sayılarını,yüklerini ve görünüşlerini sordular.Bu defada kervan olduğu gibi Hz.Peygamber(sav)e gösterildi ve sorduklarının hepsine cevap verdi ve buyurdu ki:İçlerinde falan ve falan önde,boz renkte bir deve üzerinde dikilmiş iki harar olduğu halde falan gün güneşin doğması ile beraber gelirler.Bunun üzerine:Bu da diğer bir ayettir dediler ve o gün hızla Seniyye- ye doğru çıktılar.

Güneş ne zaman doğacak da onu yalancı çıkaracağız diye bakıyorlardı.Derken içlerinden birisi:Güneş doğdu diye haykırdı.Diğer biriside:İşte kerven geliyor,önünde boz bir deve ve içlerinde falan ve falanda var,tıpkı (Hz.Muhammed(sav)in)dediği gibi dedi.Böyle olduğu halde
yine iman etmediler de
Bu apaçık büyüdürdediler.

NemlSURESİ/13 saff SURESİ/69

Bazıları göğe yükselmenin de Burak üzerinde meydana geldiğini söylemişler ise de gerçek olan şudur:Mesci-i Aksa-ya kadar İsra (gece yolculuğu)Burak ile olmuş.Ondan sonra Mirac, asansör kurulmuştur.Ebu Sa-id-i Hudri-den rivayet olunduğu üzere Rasulullah(sav) buyurmuştur:

Beytül-Makdis -te olanları bitirdiğim zaman Mirac getirildi ki,ben ondan güzel bir şey görmedim.Ve o, odur ki ölünüz can çekişme vaktinde gözlerini ona diker.Arkadaşım,beni,onun içinde kapılardan bir kapıya ulaşıncaya kadar çıkardı ki,ona Koruyucu melekler Kapısı denir.

Koruyucular kapısı gök koruyucularının beklediği dünya göğü kapısıdır.Nitekim bu konuda

Ve onu,her kovulmuş şeytandan koruduk

Hicr suresi /17)

Ve Said-i Hudri-nin diğer bir rivayetinde şu detaylı açıklama vardır:Sonra mirac getirildi – ki insanların ruhu onda göğe yükselir.

Baktım ki,gördüğüm şeylerin en güzeli:görmez misin ölmek üzere olan kimse,ona nasıl gözünü diker? Bunun üzerine dünya göğü kapısına kadar yükseltildik.

Cebrail (as)kapının açılmasını istedi

O kimdir? denildi. Cibril Yanındaki kim? denildi.Cibril:

Muhammed (sav)dedi.Öyle mi? O Peygamber olarak gönderildi mi? denildi.O evet dedi Hemen kapıyı açtılar ve beni selamladılar.Bir de ne bakayım görevli bir melek gördüm ki göğü koruyor ve ona İsmail deniliyor,emrinde yetmişbin melek ve her birinin emrinde yüzbin melek var.

Burada Rasulullah(sav)şu ayeti o

Rabbinin(cc)ordularını ancak kendisi bilir
MüddesirSURESİ/31)

Buyurdu ki: Derken bir adam ile beraberim ki,şekli Allah(cc) ın yarattığı günkü gibi,ondan hiçbirşey değişmemiş,kendisine soyundan olan insanların ruhu arzediliyor:Mümin ruhu,hoş ruh,hoş kokuludur.Bunun kitabını (iyilerin defterin)de kılın diyor.

Kafir ruhu ise : kötü ruh,kötü kokuludur.Bunun kitabını(kötülerin defterin)de kılın diyor.

Ey Cibril(as)bu kim dedim.
Baban Adem dedi ve O,bana selam verdi,gönlümü aldı,hayır ile dua etti.Hoş geldin salih peygamber vesalih evlad dedi.

Sonra baktım bir toplum gördüm ki,dudakları deve dudağı gibiydi.Onlara bir takım memurlar görevlendirilmişti,dudaklarını kesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir taş koyuyorlar,bu taşlar makadlarından çıkıyordu.

Ey Cibril(as)Bunlar kimler dedim.
O:Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir dedi.Sonra baktım bir toplum vardı ki,derilerinden sırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor.Ve yediğiniz gibi yiyiniz deniliyor.Ve bu onlara en iğrenç birşey oluyor.

Ey Cibril(as)Bunlar kimler dedim.

.Bunlar koğucular,fitnecilerdir ki,insanların etlerini yerler ve sövmek, ile ırz ve namuslarına saldırırlar.dedi.Sonra baktım bir topluluk var ki,önlerine bir sofra kurulmuş,üzerinde benim gördüğüm etlerin en güzellerinden kebaplar var,etraflarında da leşler var.Onlar,o güzel etleri bırakıp bu leşlerden yemeğe başladılar.

Bunlar kim?Ey Cebrail!dedim.

O:Bunlar zinakarlar dedi.Allah(cc) ın helal kıldığını bırakırlar da haram kıldığını yerler.Sonra baktım bir toplum var ki,karınları evler gibidir.Bunlar Firavun ailesinin yolu üzerinde bulunuyor.Firavun ailesi sabah ve akşam ateşe atılırken bunlara uğruyor,uğradı mı bunlar bir fırlıyorlar,fırlayınca her biri karnının ağır basması ile düşüyor ve bunun üzerine Firavun ailesi bunları ayaklarıyla çiğniyorlar.

Ey Cibril!Bunlar kimler?dedim?

Dedi ki:Bunlar karınlarında faiz yiyenlerdir.onların misali kendisini şeytan çarpmış olan kimse gibidir.Sonra birtakım kadınlar memelerinden asılmış ve birtakım kadınlar,baş aşağı ayaklarından asılmış.

Ey Cibril!Bunlar kimler?dedim.

O:Bunlar zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlardır dedi.Sonra ikinci göğe çıktık.Orada Yusuf (as)ile buluştum.Ümmetinden kendisine tabi olanlar etrafında idi.Yüzü ayın ondördündeki dolunay gibiydi.Bana selam verdi,hoş geldin dedi.

Sonra üçüncü göğe geçtik.Orada iki teyzeoğlu:Yahya(as)ve İsa(as)ile buluştum.Giyimleri ve saç sakalları birbirine benziyordu.Bana selam verdiler.Hoş geldin dediler.

Sonra dördüncü göğe geçtik.İdris(as)ile buluştum.Bana selam verdi,hoşgeldin dedi

Nitekim yüce Allah(cc)Biz onu yüce bir yere yükselttik

MüddesirSURESİ/31

Sonra beşinci göğe geçtik.Orada milletine sevdirilmiş olan Harun ile buluştum.Etrafında ümmetinden bir çok tabiileri vardı,uzun sakallı idi.Sakalı hemen hemen göbeğine değecekti.Beni selamladı,hoşgeldin dedi.

Sonra altıncı göğe çıktık,orada Musa b.İmran ile buluştum.Çok kıllı idi.Üzerinde iki gömlek olsaydı kılları onlardan çıkardı.Musa(as)dedi ki:İnsanlar beni Allah(cc) katında en şerefli olan yaratık diye iddia ederler.Bu ise Allah(cc) katında benden yalnız daha şerefli olsaydı aldırış etmezdim.Fakat her peygamber ümmetinden kendine uyanlarla beraberdir.

Sonra yedinci göğe geçtik.Ben orada İbrahim(as) ile buluştum.Sırtını Beyt-i Ma\’mur\’a dayamıştı.Beni selamladı Salih Peygamber Salih evlad hoşgeldin dedi.Bunun üzerine bana denildi ki:İşte senin yerin ve ümmetinin yeri.

Sonra Rasulullah(sav)Gerçekten İbrahim(as)e insanların en yakını,zamanında ona tabi olanlarla şu Peygamber(Hz.Muhammed(sav))ve ona iman edenlerdir.Allah(cc) müminlerin yardımcısıdır

. Al-i imranSURESİ /68)

Ayetini tilavet etti ve buyurdu ki:Sonra Beyt-i Ma-mur-a girdim, içinde namaz kıldım.Ona her gün yetmişbin melek girer,kıyamete kadar geride dönmezler.Sonra baktım bir ağaç var ki bir yaprağı bu ümmeti bürür

Bunun kökünde bir kaynak akıyor,iki kola ayrılıyordu.Ey Cibril(as)Bu nedir?dedim.O:\’Şu rahmet nehri, şu da Allah-ın(cc)sana verdiği Kevser dir dedi.Bunun üzerine rahmet nehrinde yıkandım,geçmiş ve gelecek günahlarım bağışlandı.Sonra Kevser-in akış istikametini tuttum ve cennete girdim.

Bir de ne bakayım orada hiçbir gözün görmediği ,kulağın işitmediği,insan kalbine gelmeyen şeyler var.Sonra Yüce Allah(cc)bana emrini emretti ve elli namaz farz kıldı.Ondan sonra Musa(as)ya uğradım.Rabbin ne emretti? dedi.Üzerime elli namaz farz kıldı dedim

O:dön azaltması için Rabbine yalvar.Çünkü ümmetin bunun altından kalkamaz dedi.Rabbime döndüm,azaltması için yalvardım.O benden on vakit namaz indirdi.Sonra

Musa(as) ya döndüm.Bu şekilde Musa(as)ya uğradıkça Rabbime dönüyordum.Sonunda beş vakit namazı farz kıldı.

Musa(as)yine Rabbine dön azaltmasını iste dedi .Ben Çok müracaat ettim,artık utandım.dedim.

Bunun üzerine bana denildi ki:Sana bu beş vakit namaz elli namazdır.Bir iyilik on katı iledir.Her kim iyilik yapmaya gayret eder de onu işlemezse, ona bir iyilik yazılır,işleyenede on iyilik yazılır.Her kim de bir günah yapmaya teşebbüs eder de işlemezse bir şey yazılmaz,işlerse bir günah yazılır.

Kütüb-i Sitte ve diğer hadis kitaplarında Mirac hadislerinin birçok rivayetleri vardır.Bu naklettiğimiz hadisin senedleride İbnü Cerir tefsirinde zikredilmiştir.Görülüyor ki,bunda dünya göğüne kadar yükselmenin Mirac ile ilgili olduğu açıkça belirtilmiş,daha ilerisinde ise muhtemeldir.

Fakat Alai Tefsiri-nden Alusi-nin naklettiğine göre,Rasulullah-ın(sav)İsra gecesi bineği beş tane idi.Birinicisi Beyt-ül-Makdis-e kadar Burak.İkincisi dünya göğüne kadar Mi-rac;üçüncüsü yedinci göğe kadar meleklerin kanatları;dördüncüsü Sidre-i Münteha-ya kadar Cibril (as)ın kanadı;beşincisi Kabe Kavseyn-e (Mirac gecesi iki yay arası kadar Allah(cc)a yaklaşmasına)kadar Refref(manevi bir binek)

Gerçi Allah(cc)ın kudretine göre bu vasıtalara gerek yoktur.Yüce Allah(cc)ın dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter.Fakat bütün bunlar,Ayetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır.

Çünkü-Ona ayetlerimizden gösterelim diye ifadesi gereğince İsra-nın hikmeti ayetleri(alametleri)göstermektedir.Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsra ve Mirac daki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır.Fakat doğrudan doğruya ilahi ayetlerden olan bir harika,tabii bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır.Tabii bir tasarı,benzerlerine göre düşünmek demektir.

Halbuki benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak çelişki olur.O,ancak müşahede veya haber ile bilinir.Gerçi İsra-yı iyice tetkik edebilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir.

Çünkü Burak kelimesinin berk(yıldırım)maddesinden türemiş olduğu apaçıktır.Peygamberimizin hadisinde onun tanımlanması şu şekildedir:Boyu merkebden büyük katırdan küçük bir hayvandır ki ayağını gözünün(gördüğü yerin)son noktasına basar.Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır.

Biz bu prensible İsra-nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükunet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz.Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz.Fakat bütün bunlar ,en fazla noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir.

Yoksa yer,zaman,hareket,ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve yüce Allah(cc)ın kudretinin en büyük ayetlerinden olan Mirac mucizesi üzerinde düşünmek Aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir.

Onun için demişlerdir ki o Mirac nitelendirilemeyecek kadar yücedir.Bu konuda şundan başka ne söylenebilir?

O,herşeye gücü yeten ve sevendir.Hiç bir şey O-nu aciz bırakamaz.Nurundan yarattığı dostunu(Hz.Muhammed(sav) ziyaretine davet etmiş,meleklerinin ileri gelenlerinden gönderdiklerini göndermiş.

Cibril(as) bineğinin özengisini, Mikail(as)de yularını tutmuş.Nihayet bir sınıra kadar varmış,sonrada noksan sıfatlardan münezzeh olan yüce Allah(cc)dilediği şekilde o işi kendisi üslenmiş.Şimdi O Allah(cc)ın dostuna uzun gelecek hangi mesafe ve nurlu cesedine engel olacak hangi cisim düşünülebilir?

Vaktiyle sana şöyle dediğimizi hatırla.Haberin olsunki rabbin insanları kuşatmıştır.İsra gecesisana gösterdiğimiz ayetlerimizi, vekur-an da lanet edilen ağacıda sırf insanlara bir imtihan için yapmışızdır.Biz onları tehdit ediyoruz (uyarıyoruz)Fakat bu onlarıntaşkınlığını artırmaktan başka bir netice vermiyor.

İsrasuresi/60

Mirac mucizesi kur-an ve hadisle bildirilmiş olduğundan inkarı küfür olarak kabul adilmişdir inkar eden dinden çıkar.

Hak dini Kur-an dili