SON PEYGAMBER
Bahara erdi gönlümüz, ey sevgili sen gelince,
Kıpkırmızı oldu güller, utancından sen gülünce.
Tebessüm etme ne olur, yanağında bülbül varken,
Görürse canından geçer,saklı gamzene düşerken.
Çiçek böcek bir ağızdan:`Bak ilkbahar O!dediler
Haberler salıp etrafa, hep seni müjdelediler
Rüzgâr bir yol bulup kapmış, reyhan kokan nefesinden,
Mestu medhuş esip durur, seher vakti neşesinden.
Çimenlere fısıldıyor:`Başınızı eğin! ` diye,
Üstünüzde gezinecek, koklayın eteğin!diye.
Çiçeği ağlarken görüp, hüsrana uğrayan arı,
Sordu hızla uzaklaşan, o hoş kokulu rüzgârı.
Durma var git dedi çiçek,balını al dudağından,
Bir parmak da bize getir, alıp o bal dudağından.
Paha biçilmez mücevher, gözleri kudret sürmesi
Şekere tat veren dili, bir ab-ı hayat çeşmesi.
Bak zambağa, karanfile, inanmazsan sor kirazdan,
Lâleler ne hale geldi, buseden aldığı hazdan.
Bu haberi alır almaz, dedi gönlüm burda durmaz,
Balının tellalı olup, bağırayım avaz avaz.
Sonra o bal dudağına, buseler konduran arı
Dedi `Alem görmemiştir böyle bir gülü, gülzarı!
Şuh dilber nazik kibarca; `Sakin ol! dedi `Ey
Gönül derdi çekmeyenler ne bilsinler bu esrarı! `
Çiçeklerle dans etmeyi, her arıya öğretmedik,
Derdi bal olmayan gönle biz o lezzeti vermedik.
Çünkü o bal asalettir, letafettir, zerafettir,
Hem şefkat hem merhamettir, tevazuyla mahviyettir.
Nezaketle ince idrâk, hep gelince bir araya,
Aşka düçar olan gönül, çeker gider Dilara`ya.
Gönül şehri viran ise, padişah gelmez saraya,
Saray gönle işarettir, padişahsa Dilara`ya.
Dilara bir özge candır, bütün dertlere dermandır,
Hasta ruhlara Lokman`dır, sürer merhem her yaraya.
Onulmaz bir derde düştüm, merhamet eyle ey dilber!
Lokman dahi ilâç bilmez, senin açtığın yaraya.
Menzile vardıran aşkı pazar eyleyenDilara!
Usandım kavgadan artık, kavuştur beni sen yâra.
Bildim saadet burcunun sultanı sensin ey dilber!
Ölümü öldüren iksir, nefesin KİBRİT-İ AHMER,
Sensin vuslata erdiren, en sevgili SON PEYGAMBER! ..
MUAMMER BİLİM